30 Mayıs 2015 Cumartesi

Ben kaybolmıcam di mi?

“Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. 
Hiçbir şey. Hiçbir korku… 
Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. 
Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, 
ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. 
Sakin ol. 
Öylece dur. 
Yaşamdan geç. 
Kentlerden geç. 
Sınırları aş. 
Gülüşlerden geç 
Anlamsız konuşmaları dinle, 
galerileri gez, kahvelere otur 
– artık hiçbir yerdesin.” 
  Tezer Özlü

Bugün haftasonu tembelliğine kapılmışken ve bir kaç saat içinde dışarı çıkacakken içimdeki kasvet yukarıdaki alıntıyı düşürdü aklıma.
Ve tam da ona uygun bir şarkıyı (sonu bekleyin malum kroşe için;))
 Bir zamanlar, yazmaya ve içimi dökmeye daha açıkken, her haftasonu yazardım hatta tarifler bile verirdim, hatta bugün de akşamüstü muffin yapıcam yine, ya da bugün cupcake yapayım daha çok uğraşacak şeyim olsun:p ama artık aştık tabii minik rengarenk silikon kalıplarım var,
hayatımın rensizliğine inat.. ve daha fazla çikolata ekliyorum tatsızlığıma inat...
Yok yok karamsar ya da dramatik değilim mutlaka bulurum ben gülümseyecek bişey, mesela aniden bana puslanan sarı kedimle oynarım o bana matrix gibi uçar, ısıramadıkça sinirlenir, yorulana kadar zıplar bacaklarıma yapışır, ben yakalarım ellerime saldırır, oyun bittiğinde yorgun ama keyifli oluruz, ama ellerim kanıyo ve ben acısını hissetmiyor olurum onun o mutluluğu hatrına..
Zaten dinlenip siniri geçince melodik bi mivv le kucağıma yerleşir zorla sev diye bilir kovmaya kıyamayacağımı:'
Dışarı çıkıp bi bahçede otursam, yer minderlerinde mesela ve toprağın kokusunu alsam..
Ya da amaçsızca dışarı çıkar marketten yemeyeceğim abur cuburlar ve kedi mamaları alır yolda gördüğüm kedilere döke döke eve gelirim, abur cuburları site bahçesinde oynayan çocuklara dağıtırım, Biraz oturup onları izlerim ve bunlar gülümsemek için sağlam nedenler benim için.
Diyorum ya, ben ucuz şeylerle kolay mutlu oluyorum, ama basit şeylerle olamıyorum..

Aslında başka bişeyler anlatacaktım ben, mesela hayatını değiştirmekten neden korkar insan?
Düzen ve güven neden ürkütür bizi?
Neden bazıları çok cesur bazıları güven ve garanti takıntılı?
Bir şeye atıldığınızda vazgeçmeniz durumunda kaybedecekleriniz mi,
yoksa hayalkırıklığı yaşamak mı sizi yolunuzdan döndüren ya da adım atmanızı olanaksız kılan?

Neyse ben bunları düşünmeye gidiyorum, "hiçbiryere" ,mutlu bir haftasonu olsun..
Vee şarkı gelsin!



10 Mayıs 2015 Pazar

Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir ..


Bir ilaç olsa hafıza kaybettiren,ya zombiler bu defa beynimi yese, ben eminim ki yine herşeyi yeni baştan yaşardım dönüp dönüp ,
sırf mutlu olduğum o kısacık anları yeniden yaşamak için..
İzlenmemiş filmleri, dinlenmemiş şarkıları, eşlik ettiklerini, ilk defa keşfettiklerini,
yarım kalmış planları, hayallerini ,oraya ne koyarsan koy tamamlayamadığını
hafızan olmasa da hissedersin bazen tek bir "renk" ile bile..

Geçen gün tesadüfen baktım ki, bir tek yalnızlık var hayatımda değişmeyen,
başrolde, tercih ya bu, öyle ..bazen daha fazladır ya her şey, böyle hissetmişim bir sabah..
olan birinden ayrılık değil, gelmesi beklenen bilinmezmiş yine bunu hissettiren..
Her zaman böylemiydim, bilmiyorum?
Ben hep o pusuya düşüyorum bildiğim bu.
Oysa o kadar basitmiş ki çaresi:'

Yani ben bazen...ben bazen...hep..
Neyse bugün günlerden Sezen..
Ben susayım, sadece o söyleyebilir benim yerime, yoksa yürek yıkanmayacak..
kocaman bir liste var önümde, hem bağıra bağıra söylemek hem ağlamak için:)
O zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut,

Ya da bir kitap oku mutlaka, iyi geliyor 
Ya da balkona çık bağır, bağırabildiğin kadar 
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor 
Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün 
Ayrılıktan kaçılmıyor 



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...